Türkiye’deki Fiber Kapasitesi Olması Gerekenin Çok Altında

Türkiye’deki fiber kapasitesi, olması gerekenin çok altında…

Bilgi otoyoluna fiber yatırım

Bloomberg HT’de Zeliha Saraç’ın sunduğu ‘İş Dünyası’ programına katılan Başarsoft CEO’su ve YASAD Başkan Vekili Alim Küçükpehlivan, ihracat teşvikleri, fiber altyapı, yazılımcı göçü, dövizle sözleşme yasağı gibi yazılım sektörünün yaşadığı temel sorunlara ilişkin soruları cevaplandırdı.

Türkiye’deki fiber altyapı kapasitesindeki yetersizliğe dikkat çeken Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan, Amerika’daki büyük şirketlerin artık petrolü gönderen değil, bilgiyi kullanan şirketler olduğunu söyledi. Çanakkale Köprüsü için ayrılan bütçe ile Türkiye’nin çok büyük atılım yapabileceğine değinen Küçükpehlivan, “Bunun ekonomik çarpanı mutlaka var. Ama aynı tutarı eğer fiberoptik kabloya yatırıp tüm sahil beldelerimizde ciddi bir internet hızı oluştursaydık, uzaktan çalışan İsviçreli Marmaris’te yaşar hale getirip bunu dünyaya işte İstanbul Havalimanı’ndan gönderebilirdik. Türkiye’deki fiber kapasitesi olması gerekenin çok altında… Amerika’da fakir sayılabilir bölgenin tanımı; 100 megabit download, 5 megabit upload’dır. Bu Türkiye’nin ortalama hızı. Bizim burada yapmamız gereken özellikle şehir merkezlerinde 1000 megabite ulaşmaktır. Bu sayede bilgiyi üreten ve bilgiyi satarak para kazanabiliriz.” dedi.

2025 yılına 15 milyar dolar hedefi

Küçükpehlivan, devletin çıktıya bakarak teşvik sistemi oluşturduğunu, ancak girdiye bakarak da aynı teşviğin verilmesi gerektiğini söyledi. Yakın zamanda duyurulan e-ihracat teşviğine vurgu yapan Küçükpehlivan şunları söyledi: “Önceden siz bir mal sattığınızda devlet sizin dükkânın kirasını yarısını veriyordu. Ama ben bir yazılımcı olarak gidip Londra’nın işte en pahalı caddesinde bir dükkân açmama gerek yok.  Şimdi yeni teşvikler bunun yerine orada çalıştıracağımız yazılımcı için destek paketi öngörüyor. Bunun yaygınlaşmasını bekliyoruz. Sektör için çok önemli. Bizim insan kalitemiz, sorun çözme konusunda çok iyi. Bunu değerlendirmemiz lazım. Bir yazılım sektörü firması girdi olarak bir laptop bir de internet kullanır. Yani dolayısıyla burada ciddi anlamda dış ticaret açığını kapatacak bir potansiyelden bahsediyoruz; yeşil ekonomiden bahsediyoruz. Bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Burada 4-5 milyar dolarlık bir gelirden bahsediyoruz. Benzer ülkelerle karşılaştırdığımızda hala potansiyelimizin epey gerisindeyiz. 2025 yılına 15 milyar dolarla girmemiz için hiçbir sebep yok.”

Göç etmeden, göçe neden olan bir süreç

Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Küçükpehlivan, yazılım sektörünün sorun ve çözüm yollarına değindi. Ciddi bir türbülans yaşandığına ve iş gücü kalitesinin düştüğüne dikkat çeken Küçükpehlivan, “Pandemi sonrası uzaktan çalışmanın sınırsız hale gelmesi sektörü liberal hale getirdi. Önceden bir Alman şirket en fazla Polonya’dan bir elemanı Berlin’e getirip orada çalıştırabiliyordu. Şimdi bir üst dalga ile karşı karşıyayız. Bu süreç, Bodrum’da ev tutup orada yaşayarak Almanya’daki bir şirkete iş yapabilir hale getirdi. Göç etmeden, göçe neden olan bir durum ortaya çıktı. Bu durum da piyasadaki kendi mevcut talebimizi çok ciddi anlamda etkiledi. Şu an iş gücü kalitemiz ve yeteneğimiz çok feci düştü. Şimdi az seviye İngilizce bilgisi olan bir kişiyi, 6 aylık bir eğitimle yazılım sektörünün bir bölümünde çalışabilir hale getirme durumu ortaya çıktı. Bunu yapan yatırımcılarda sektöre girdi.” dedi.

Dövizle sözleşme yasağı sektöre zarar veriyor

2018 yılında dövizle sözleşme yapılmasını yasaklayan düzenlemenin de, sektördeki açmazı daha da derinleştirdiğini vurgulayan Küçükpehlivan; 3 yıl öncesine kadar 1.500 euro verdikleri bir personele, şimdi Türk Lirası olarak 500 euro verebildiklerini söyledi: “Yetişmiş bir personel oturduğu yeri hiç değiştirmeden, sadece girdiği ekranı değiştirerek tekrar 2.000 Euro maaşı olan bir yerde çalışabilir hale geldi. Türkiye’de 2018 yılında dövizle sözleşme yapmamız yasaklandı. Ama bakıyorsunuz THY dolarla bilet satıyor. Ama biz yapamıyoruz. Hatta bir de kur baskısı oldu. Sektör ikinci golünü hayat pahalılığından yedi. Siz ne kadar ne derseniz deyin; sonuçta personel gittiği zaman harcadığı paraya, arabasına koyduğu benzine bakıyor. Dövizle sözleşme yasağının kaldırılması gerekiyor. Düzenlemelerin ülkemizin ticaretini artırmaya yönelik olması gerekiyor. Ticaret Bakanlığı’na bunu değişik kanallardan aktarıyoruz.” diye konuştu.

Yazılı ve Görsel Basında Başarsoft

Bizden Haberler’i İncelediniz mi?