APara Ana Haber’de, Bora Balar’ın canlı yayın konuğu olan Başarsoft Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Yazılım İhracatı Komite Başkanı Alim Küçükpehlivan, yazılım sektörünün, tıpkı savunma sanayi gibi tekil bir muhatapla ve özel bir kanuni destek altyapısıyla önceliklendirilmesi gereğine dikkat çekti.
Küçükpehlivan, “Yazılım sektörü, stratejik bir pazar olarak belirlenmeli”
Orta ve İleri Teknoloji Ürün İhracımız Artıyor
Balar’ın, “Ülkemizde ileri teknoloji ürünlerdeki, özellikle son dört yıldaki artışı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, Küçükpehlivan, Türkiye’nin her yıl daha nitelikli ürünler ihraç eder hale gelindiğini söyledi.
Teknoloji ürünlerinin ihracına, tek bir noktadan bakmanın yeterli olmadığına dikkat çeken Küçükpehlivan, “Dışarıdan da baktığımızda, dünya ticaretinin içerisinde orta ve ileri teknolojinin çok ciddi boyutlarda artış gösterdiğini de görüyoruz. Dolayısıyla bizim burada yakaladığımız artış, aynı zamanda dünyadaki bu artıştan da geri kalmıyoruz anlamına geliyor.” dedi.
Türkiye’nin, özellikle orta ve yüksek teknolojideki ihracat kalemlerine bakıldığında, elektrikli teçhizattan otomotive, tıbbi medikal cihazlarından hava araçlarına, bilgisayar ve yazılım ürünlerine kadar pek çok ana kalemde artış yaşandığını vurgulayan Küçükpehlivan, şunları söyledi: ”Bu durum, daha fazla malın yurtdışına satıldığı anlamına geliyor. Çin’in bize de bir alan açtığını; Türkiye’den de tedarik etmek isteyen Avrupa ve ABD’nin ve diğer gelişmiş ülkelerin, çeşitlendirme amacıyla da böyle bir yönlenmeye doğru gittiğini söyleyebilirim.”
Sektör, Savunma Sanayi gibi Önceliklendirilmeli
“Türkiye’nin, katma değeri yüksek ve tüm dünya tarafından kabul gören ürünleri ortaya koyabilmek adına neler yapması gerekiyor?” sorusuna ise Küçükpehlivan, reçetenin çok zor olmadığına dikkat çekerek, özellikle savunma sanayinde yapılan stratejik yönlendirmenin altını çizdi: “Bugün orta ve yüksek teknoloji ürünlere baktığımızda, her ürünün içerisinde, bir arabada, uçakta ya da drone’da da, yazılım mutlaka işin içerisinde. Bugün bir otonom aracın içinde de, otomatik uçuş yapabilen uçağın içinde de milyonlarca satır koddan bahsediyorum. Dolayısıyla Türkiye’nin şu an savunma sanayi için yapmış olduğu stratejik yönlendirmenin, daha da büyük çarpanlara ulaşmasını sağlamak için, bir alt katmanda ihtiyaç olan ana teknolojiye, daha fazla destek ayırıyor olmasını bekliyoruz.”
Günümüzde sektörünün birçok ayrı bürokrasi tarafından, parça parça yönetildiğini belirten Küçükpehlivan, yazılım sektörünün stratejik bir pazar olarak belirlenmesi gereğinin altını çizdi: “Biz sektör olarak tekil bir muhatapla ve özel bir kanuni destek altyapısıyla, sektördeki diğer ürünlere de yazılım geliştirme kapasitemizi arttırdığımızda; bu payın çok daha fazla artırılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla şu an yapılması gereken (gidişatta o yönde görünüyor), özellikle yazılım sektörünün stratejik bir pazar olarak belirlenmesi ve savunma sanayi gibi önceliklendirilmesi ve desteklenmesi gerekliliği söz konusu.”
En Etkin ve Hızlı Geri Dönüş
İrlanda ve Hindistan örneklerini veren Baral, yazılım sektörünün daha küçük ekip ve bütçelerle önemli işlere imza atılabildiğini söyleyerek, bu durumun genç girişimciler için ne tür fırsatlar sunduğunu sordu.
Sermayenin, en etkin ve hızlı oranda geri dönüşünü sağlayabilecek alanlardan birisinin de yazılım olduğunu belirten Küçükpehlivan, şunları söyledi: “Milyonlarca dolarlık bir robotik üretim bandına, test kitlerine ve birçok yerden almanız gereken standart raporlarına ihtiyacınız olmayan sektörden bahsediyoruz. Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde pazara giriş yapılabilen, çok hızlı sonuç alınabilen bir sektör yazılım. Ayrıca diğer sektörlere de çarpanı olan bir sektör. Mesela bir buzdolabının, içindeki ürünlerden o gün ne yemekler yapabileceğinizi söyleyen bir arayüzü var. Burada bunun ne kadarı soğutma teknolojisi, ne kadarı bir yazılım teknolojisi diye düşünürseniz, artık çoğunluğu yazılım teknolojisi.”