Teşvikler yeni pazarlar oluşturabilir
Yeni teşvik paketiyle KOBİ’lerin de ciddi yatırım yapabileceğine dikkat çeken Küçükpehlivan, mevcut teşviklerin çeşitlendirilmesinin de faydalı olacağını söyledi: “Hepimiz dijitalleştik. Herkesin bir cep telefonu var ama KOBİ’lerin bilişim ihtiyacı henüz tam gerçekleştirilmiş durumda değil. Ancak büyük firmaların yapabildiği teknoloji yatırımlarını, KOBİ’lerinde yapabilir hale gelmesi ve bunların da yerli yazılım firmaları tarafından da gerçekleştirilebilir olması lazım. Bu konuda mevcut teşvikler vardı. Belirli bir süreye bağlı ve Ar-Ge teşvikleriydi. Bunların biraz daha çeşitlendirileceğini ümit ediyoruz. Ayrıca yerli yazılım firmalarının güçlendirilmesi, yeni pazarların oluşmasına da katkı verecektir diye düşünüyoruz.”
Yazılım ihracı 2,5 milyar dolara ulaştı
Son yıllarda yazılım sektörünün iyi bir performans gösterdiğine dikkat çeken Küçükpehlivan, hem pazarın yüzde 20’ler civarında büyüdüğünü; hem de son 3-4 yılda yazılım ihracının 500 milyon dolardan, 2,5 milyar dolarlara ulaştığını belirtti. Ülkeye döviz getirisi bakımından yazılım ihracı potansiyeline vurgu yapan Küçükpehlivan; “Bugün kullandığınız bir yazılımı yurt dışından getirirseniz, karşılığında döviz göndermek zorundasınız. Ancak bunun yerine yerli bir firmadan alacak olursanız; hem yurt dışına gidecek dövizin önüne geçecek, hem de yerli yazılımı yurt dışına satabilme ihtimali gelişeceğinden, döviz getirisi olan bir ihracat potansiyeli de oluşacaktır” dedi.
“Deprem sonrası vergi, yeni paketle telafi edilebilir”
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen ‘Bir Milyon Yazılımcı’ projesinin de sektöre taze kan temininde önemli bir adım olduğunu kaydeden Küçükpehlivan, deprem sonrası sektöre getirilen vergiler konusunda da şunları söyledi: “Deprem sonrasında oluşan bir vergi geldi. Bu vergi, yatırımcı ve girişimcileri biraz korkuttu. Yeni teşvik paketinin içinde, bu durumun da telafi edileceğini ümit ediyoruz.”
Kamudaki yabancı yazılımların yerlileştirilmesi
Yeni teşvik sisteminin iki aşamalı bir planlama ile hayata geçirilmesinin faydalı olacağına dikkat çeken Küçükpehlivan, öncelikle kamuda halihazırda kullanılan yabancı yazılımların, ne kadarının yerli yazılımlarla karşılanabileceğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi: “Burada iki aşama var. Birinci aşama, Türkiye’de kamu kurumlarının ihtiyacı olan her türlü yazılımın, yerli yazılımlarla gerçekleştirilebilir olanlarının tespiti konusunda bir envanter çıkarılmalı. Tüm kamu kurumlarında ne kadar yabancı yazılım var? Ne kadarı Türkiye’de yerli yazılımlarla karşılanabilir? gibi bir indeks oluşturulmalı. Ardından, çok kritik olan belirli birkaç alanda, mesela ERP (kurumsal kaynak planlama), şifreleme, siber güvenlik gibi seçilecek birkaç alanda da çok büyük projelerin önü, bu teşvikler sayesinde açılabilir.”