Başarsoft Yönetim Kurulu ve TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Yazılım İhracatı Komite Başkanı Alim Küçükpehlivan, Bloomberg HT Tv canlı yayınında, Zeynep Özyol’un sorularını cevaplandırdı.
Yapay zekanın tüm yönleriyle konuşulduğu programda, yazılımda ithalat ve ihracat dengesinden düşük döviz kuru politikasına; yerli yazılım envanterinin çıkarılmasından, dijitalleşmenin getirdiği verimlilik artışına kadar pek çok konu gündeme geldi.
“Önceden bilgi teknolojileri şirketleri sizin ne zaman, neyi alacağınızı tahmin edip onun üzerinde ekonomi kuruyorlardı. Şimdi yapay zekayla birlikte, artık sizin neyi almanız gerektiğini yönlendirmeye başlayan bir dünyaya doğru gidiyoruz.”
“Ciddi düzeyde yapay zeka kullanabilen bir yazılımcı, çok daha tecrübeli bir yazılımcıya göre daha kıymetli hale gelecek. Tecrübenin üretebildiği birim işle, yapay zeka ile üretilen birim iş farklı. Dolayısıyla buna hakim olan yetenek piyasaları arayı çok ciddi açacaklar.”
“Geçen yılın ithalat-ihracat rakamlarına baktığımızda, bütün sektörleri etkileyen düşük döviz kuru bizi de etkiliyor. Bir malın yurt dışından alınması, daha hesaplı hale geliyor. Bu durumda yerel piyasanın rekabet edebilmesi çok zor.”
“İthalat kompozisyonunun detayında eğer donanımsal, yani Türkiye’de hiç üretilmemiş donanımlar getiriliyorsa; aslında bu iyi bir şey bir yandan da. Çünkü bilişim harcaması, aynı zamanda verimliliği arttıran bir harcama. O yüzden, ithalattaki artışı çok kritik, alarm verici bir şey olarak görmüyoruz.”
Özyol’un, “Yapay zeka yazılım tarafında nasıl bir etki üretiyor?” sorusu üzerine Küçükpehlivan, Yapay zekanın ciddi bir yapısal değişikliği beraberinde getirdiğini ifade etti. Yapay zekanın yarattığı değerden çok daha büyük miktarda piyasadan değer topladığına işaret eden Küçükpehlivan, “Özellikle Amerika’daki yapay zeka teknolojisini üreten şirketlere oluşan aşırı talep, bu konudaki kaygıları arttırıyor. Biraz daha mutedil bakmakta fayda var. Yani siz bir teknolojiyi geliştirebiliyorsunuz ama bunu ekonomiye döndürüp, bir değer yarattığınızda aslında orada bir ekonomi yaratıyorsunuz. Bu durumun henüz tam oturmadığını görüyoruz” dedi.
Sistemin oturması için adeta bir orkestra gibi dengenin oluşması gerekliliğine vurgu yapan Küçükpehlivan, ekonominin de bu durumu karşılayacak bir büyüme potansiyeline sahip olması gerektiğini söyledi. Küçükpehlivan, “Yapay zeka, kendi içinde muhteşem bir gelişme olabilir ama sizin çok gelişmiş bir kol kasınız olup, ayağınız sakatlansa iyi bir sporcu olamazsınız. Dolayısıyla bütüncül bir iyiliğe ulaştığımızda bunun kıymeti oluşacak. Yapay zekanın yarattığı ve yaratacağı esas değer, insan gücünde çok ciddi fark yaratacak” dedi.
Yapay zeka konusuna dünya geneline bakıldığında hem dünyada hem de ülkeler bazında değişen dengeler olduğunu belirten Küçükpehlivan şunları söyledi: “Amerika’da bir araştırma yapıldı. 52 eyaletin yapay zeka kullanım oranı ne durumda diye. California, Washington bölgesi, New York bölgesi ve bir miktar da Teksas çok yüksek civarda çıkıyor. Dünyaya baktığımızda da Singapur, Amerika ve Çin öne çıkıyor. Dolayısıyla hem dünyada bir denge değişimi hem de her ülkenin aslında kendi içinde bakması gereken bir durum var.”
