Hem kamuda hem reel sektörde verimlilik CBS’den geçiyor

Başarsoft Kurucu Ortağı Dr. Ahmet Dabanlı, Endüstri Radyo Reel Piyasalar programında Çetin Ünsalan’ın canlı yayın konuğu oldu.

Programda Dabanlı, Kent Bilgi Sistemi olarak 1995’lerde hayatımıza giren CBS teknolojilerinin, günümüzde ‘Dijital İkiz’, ‘Akıllı Şehir’ kavramlarıyla, hayatın her alanında en verimli çözümleri sunduğunu örnekleriyle anlattı. Öte yandan konuşmacı olarak katıldığı, ‘8. Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi’ne ilişkin soruları da cevaplandırdı.

 

CBS, İlk Kez Altyapı ve Tarımsal Projelerde Kullanıldı

Coğrafi Bilgi Teknolojilerini kullanmadan neredeyse adım atılmadığını belirten Ünsalan, ‘Geleceği konuşmadan önce CBS’de gelinen noktaya ilişkin neler söylersiniz?’ sorusuna cevaben, Dabanlı şunları söyledi: “1990’larda bilgisayarın, daha sonrasında uydu teknolojilerinin gelişmesiyle beraber, çekilen havadan fotoğraflar, uydu görüntüleriyle yavaş yavaş bu sistemler hayatımıza girdi. İlk önce kurumsal olarak elektrik, su, gaz gibi altyapı firmalarının işlemlerini yönetmek üzere girdi. Ardından kimse bilmez ama tarımsal politikalarda, başta GAP gibi projelerin hazırlanmasında kullanıldı. Günümüzde ise CBS, hem vatandaş hem de üreticiler için navigasyon veya uydu görünümü olarak, Google gibi uygulamalarla günlük hayatımıza girmiş durumda. Herhangi bir yere gideceğimiz zaman, ‘Nasıl gideceğiz?’ veya ‘Etrafında ne var?’ diye bakmak istediğimizde, artık bu veriler kullanılabilir hale geldi.”

Başarsoft olarak öncelikle sahadan verilerin toplanması, daha sonra bu verilerin bilgisayar ortamında yorumlanması ve insanların kullanabileceği hale getirilmesi işlemlerini yaptıklarını kaydeden Dabanlı, özellikle 2007 sonrası bu alanda başta araç navigasyonu gibi adeta patlama niteliğinde gelişmeler yaşandığını ifade etti.

 

‘Mekansal Bilgi’ Hayatımızın Her Alanında

Ünsalan’ın ‘Coğrafi Bilgi Sistemlerinin navigasyon üzerinden kişisel olarak hayatımızdaki yerinin yanı sıra açılacak işyeri konumundan, servis güzergahına kadar verimlilik artırıcı unsurlarına ilişkin neler söylersiniz?’ sorusu üzerine ise Dabanlı, 2007 sonrası hayatımıza giren navigasyon ile beraber insanlar için haritaların daha kullanılabilir ve anlaşılır hale geldiğini söyledi. Mekansal bilginin artık çok daha yoğun kullanıldığına dikkat çeken Dabanlı, “2015’lerin sonrasında pandemi gibi faktörlerle, yurtiçi ve yurtdışında bilişim sektörü faaliyetlerinin takip edilmesi ile birlikte, kargonun nasıl dağıtılacağından dükkanımızı, ofisimizi veya ATM’mimizi nereye koyacağımıza; mevcuttaki yerimizin rakiplerimize, trafiğin durumuna ya da etraftaki restoran, okul sayısına göre uygun mu gibi tüm alanlarda mekânsal bilgi kademe kademe hayatımıza girdi” dedi.

 

Hem Kamuda Hem Reel Sektörde Verimlilik CBS’den Geçiyor

Ünsalan’ın ‘Dünyada ve Türkiye’de bu teknolojilerden yeterince faydalanıyor muyuz?’ sorusuna ilişkin ise Dabanlı, globalleşme ile birlikte bu teknolojilere erişimin artık çok daha kolay olduğuna vurgu yaptı. Bu alanda yaşanan teknolojik gelişmelerin hem dünyada hem Türkiye’de paralellik arz ettiğini söyleyen Dabanlı, özellikle reel sektörün çok daha fazla konsantre olması gereken başlıklar hakkında şunları söyledi: “Reel sektör CBS teknolojilerinin direkt faydasını görebiliyor; verimlilik buradan geçiyor çünkü. Yani çok hızlı bir şekilde karar verilebiliyor. Çok kolay bir şekilde adapte olunabiliyor ve çok hızlı bir şekilde yapılan işlemlerin veya analizlerin sonuçları görülebiliyor. Kamu açısından bakarsak, doğal olarak bir prosedürleri, ihale süreçleri var. Oralarda da çok hızlı adım atılan, özellikle savunma sanayi gibi çok fazla kullanım alanları oluştu. Ancak bu teknolojiler özellikle ekonominin belkemiği olan özel sektör için eskiye göre çok daha kolay, çok daha anlaşılır ve sonuçları izlenebilir hale geldi.”

 

Hayallerle Sınırlı: ‘Dijital İkiz’, ‘Akıllı Şehir’

Günümüzde ‘Dijital İkiz’, ‘Akıllı Şehir’ olarak tanımlanan kavramların, sektöre girdikleri 1995’li yıllarda ‘Kent Bilgi Sistemi’ olarak ifade edildiğini belirten Dabanlı, CBS teknolojilerinin hayatın her alanında hayallerle sınırlı bir dünya sunduğunu belirtti: “Aslında sahada olan her şeyin, canlı olarak birebir bizim ekranımızda da oluşmasıyla; daha doğru ve güncel bilgilerle, daha sağlıklı karar verebilir hale geldik. Örneğin bugün 30 Ağustos ve bazı yollar trafiğe kapanacaksa, bu bilgileri üç gün sonra almamızın bir önemi yok. Anında almamız lazım ki o gün o bölgede çalışacaksak veya o bölgede bir yere ulaşacaksak, bu bilgiyi hemen kullanabilirim. O yüzden şu anda akıllı şehirler ve dijital ikiz dediğimiz kavram, bizim aslında insanımız için, işyerlerimiz, ekonomimiz için daha kolay erişilebilir şekilde. Burada hem özel hem kamu sektörün veya belediyelerin sunduğu ya da sunabileceği veriler var. Burası hayallerimizle sınırlı bir alan. Bir belediye hangi bölgeye ne kadar su veriyor, ne kadar kayıp kaçak var, nasıl engelleyebilir gibi aslında görünmeyen bir ekonomimiz var. Örneğin bir elektrik arızasının ne kadar sıklıkta olduğu ve o bölgedeki bir yatırımcının bir fabrika açarken, ‘Burada çok sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Başka bir yer tercih etmem gerekecek.’ diyebileceği reel bir faktör aslında. Bunların hepsi aslında bizim hayatımızda şu anda var.”

 

Suyun Yüzde 70’i Tarımsal Sulamada Kullanılıyor

Savunma sanayi kadar tarımında kritik öneme sahip olduğunu hatırlatan Dabanlı, özellikle tarımsal sulamada da CBS’nin önemine işaret etti: “Bu hakikaten herkesin farkında olması, aksiyon alması veya

tepki göstermesi gereken bir nokta. Çünkü geleceğimiz suyumuz, yani su olmadan tarım olur ama çok verimli olmuyor. Türkiye’de de dünyada da global olarak kullanılan suyun, yaklaşık yüzde 70’i tarımsal sulama için kullanılırken, yüzde 30 civarında de sanayide ve şehirlerde kullanıyoruz. Bu yüzden suyun çok kaliteli düzgün kullanılması gerekiyor. 100 litre suyla yapılan bir sulama, şimdi artık belki 1-3 litre ile damla sulama gibi yöntemlerle yapılabilir hale geldi. Biz suyu şu anda çok hunharca tüketiyoruz. Çünkü yağmur yağıyor, barajlarımız doluyor ama o barajdan akan suyu doğru ve ekonomik kullanmadığımız zaman, 5 liraya yiyeceğimiz domates belki 25 liraya çıkıyor. Bu da bizim geleceğimiz. Savunma sanayi tabii çok önemli ama hiç kimse aç kalarak da savaşamaz. Açıkçası bu son Ukrayna veya bölgedeki diğer savaşlar da aslında tecrübe ettiğimiz çok hayati bir gerçek.”

 

Tarımda CBS Teknolojileri Kullanımı

CBS teknolojilerinin tarımda da kullanımına dikkat çeken Dabanlı, bu amaçla uydu fotoğrafları ve drone görüntülerinin yaygın bir şekilde kullanıldığını söyledi. Yeterli veri olmadan planlamanın yapılamayacağını kaydeden Dabanlı, “Yapılan bir ekimin, ne kadar suya ihtiyacı olduğu ya da hastalığın nerelerde yayıldığı; noktasal olarak nerelerde ilaçlama ya da sulama yapılması gerektiğine kadar gösterecek teknolojilerimiz var. Yani çiftçi pamuk ettiği sene ne kadar su gerekecek. Buğday ya da mısır ektiyse, ne kadar suya hangi günlerde ihtiyacı olacak gibi en iyi alternatifleri kontrol ederek verimli bir tarım yapılabilmesi için çalışıyoruz” dedi.

 

Kendi Uydularımız Kritik Önemde

Dronların hayatımıza girmesinin ardından bu alandaki gelişmelerin, çok daha farklı boyutlara ulaştığını belirten Dabanlı, lazer ve üç boyutlu kümelerin olduğu verilerle artık araçların modellenebildiğini söyledi. Bu alanda yaşanan rekabetin yanı sıra sektörün pazar payına ilişkin olarak da Dabanlı şunları söyledi: “Şimdi aslında çok ciddi bir rekabet ve çok ciddi bir pazar var. Dünyada 59 milyar dolarlık pazar payının, 2025’te 70 milyar dolarlara çıkması bekleniyor. Yani yüzde 40’a yakın bir büyüme bekleniyor. Uydular çok büyük bütçelerle gönderiliyor. Ülkemizde de TÜBİTAK CBS amaçlı iki adet uydu gönderdi. Örneğin, GPS kesildiğinde yolumuzu bulmamız için kendi uydularımızın olması gerekli. Dolayısıyla bizim sadece bu teknolojilerde büyümemizin yanı sıra kendi yerli teknolojilerimizi kullanmamız çok kritik öneme sahip.”