Küçükpehlivan, ‘Orman Yolları Navigasyonu’nun müjdesini verdi
Başarsoft Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Yazılım İhracatı Komite Başkanı Alim Küçükpehlivan, EKOTÜRK Tv Gün Ortası programında, Ahu Orakçıoğlu’nun canlı yayın konuğu oldu.
Programda, tüm Türkiye yollarının haritalarını ürettiklerini, şimdi ise orman yangınlarıyla mücadelede çok önemli bir merhale olan ‘Orman Yolları Navigasyonu’nu hazırladıklarının müjdesini veren Küçükpehlivan; bu sayede yangına müdahale edecek araçlar için en kısa rotalamayı yapacaklarını söyledi.
‘Rotaban adıyla bilinen servis güzergahlarını optimize eden ürünümüz, firmalarımız için önemli bir tasarruf imkanı sağlıyor. Rotaban ile hem trafiğe, hem firmalarımızın servis maliyetlerine hem de çalışan mutluluğuna ciddi katkılar sağlıyoruz.”
“Türkiye’nin suda kayıp-kaçak oranı ortalaması yüzde 50. Yani barajdaki örneğin 100 bin ton suyu şebekeye basıyorsunuz, ancak bunun yüzde 50’si kentlere ulaşıyor. Dolayısıyla çok ciddi anlamda büyük bir rehabilitasyona ihtiyacımız var. Başarsoft, tüm altyapı şebekelerinin etkin yönetiminde uçtan uca çözümler sunmaktadır.”
“Ülkemiz bir turizm, tekstil ülkesi olarak tanınıyordu. Biz onun yanına üçüncü ‘t’yi yani teknolojiyi de eklemek istiyoruz. Tekstili kaybedersek, tarımı da ekleyenler var. Dolayısıyla uzun solukta değer yaratacak ve genç nüfusa iş alanı açacak yazılım ve teknoloji alanında çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.”
Orman Yolları Navigasyonu’ ile yeni bir dönem
Programda, tüm Türkiye yollarının haritalarını ürettiklerini, şimdi ise orman yangınlarıyla mücadelede çok önemli bir merhale olan Orman Yolları Navigasyonu’nu hazırladıklarının müjdesini veren Küçükpehlivan; bu sayede yangına müdahale edecek araçlar için en kısa rotalamayı yapacaklarını söyledi. Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘İnovasyon Fuarı’na da katıldıklarını ifade eden Küçükpehlivan, “Orman Bakanlığımızla yürüttüğümüz yeni projemizle, yangın ihbarı geldiği anda yangına müdahale edecek araçların, en kısa zamanda yangın bölgesine ulaşabilmelerini sağlayacak rotayı oluşturuyoruz. Bu da, daha hızlı müdahale, daha az alan yanması demek” dedi.
Pilot projenin Antalya Orman Bölge Müdürlüğü ile başladığını söyleyen Küçükpehlivan, ciddi bir inovasyon ve yazılım ile ilk kez böyle bir çalışmanın yapıldığını belirterek; projenin önemi ve zorluklarına ilişkin şunları söyledi: “Uydudan baktığınızda, orada bir yol görünüyor olabilir ama çok ciddi bir eğimle yol kesilmiş olabilir. Yapraklardan görünmüyor olabilir. Hızlı bir şekilde yol açılabilir ama kışın da o yol kaybolabilir. Dolayısıyla o yolların kalıcı olanları, mevsimlik olanları, eğimlerine göre hangi tür araçların geçebileceği gibi pek çok konuda, Bakanlıkla çok yakın çalışarak gerçek bir rotalama çıkartacağız.”
Navigasyon ve özel rotalama geliştirme konularında oldukça tecrübeli olduklarını vurgulayan Küçükpehlivan, Türkiye’de 112 Acil Çağrı Merkezi için geliştirdikleri patentli yazılımları ile emniyet şeridini önceleyen en hızla rotalamanın, halen toplam 5.800 ambulansta kullanıldığına da dikkat çekti.
Türkiye’de su kayıp-kaçak oranı yüzde 50
Orakçıoğlu’nun, “Özellikle sudaki kayıp-kaçak konusunda Başarsoft’un çözümleri nelerdir?” sorusu üzerine ise Küçükpehlivan, yeni su kaynağı yaratabilecek durumumuzun olmadığını, ancak teknoloji ile mevcut su kaynaklarının çok daha verimli kullanılabileceğini şu sözlerle anlattı: “Türkiye’nin suda kayıp kaçak oranı ortalaması yüzde 50. Yani barajdaki örneğin 100 bin ton suyu şebekeye basıyorsunuz, ancak bunun yüzde 50’si kentlere ulaşıyor. Dolayısıyla çok ciddi anlamda büyük bir rehabilitasyona ihtiyacımız var. Evinize gelen birçok boru, kablo ve hizmet var, sabit hizmet bunlar ve bir yerlerden şehrin içerisine getiriliyor ve dağıtılıyor. Başarsoft, tüm altyapı şebekelerinin etkin yönetimi çözümleri sunuyor. Yerin altındaki borunun nereden geçtiği, vananın nerede olduğu, bu vana kapatılırsa kimler susuz kalabileceği, diğer altyapıların nasıl etkilenebileceği gibi uçtan uca çözümlerimiz var. Dolayısıyla şehirlerimiz, sizin çok görmediğiniz şehrin altında dolaşan damarlar sayesinde yaşıyor. Bu yeraltı dünyasına çok ciddi bir para harcanmış ve çok daha fazla para kaybettirecek potansiyele de sahip bir alan. Elektrik ve doğalgaz bu konuda çok daha iyi durumda, çünkü özelleştirildi.”
Konum bilgisi sigortacılar için ciddi bir parametre
Başarsoft’un sigorta sektörüne ilişkin de önemli hizmetlerinin olduğunu belirten Küçükpehlivan, aslında batı ekonomisinde önemli bir yeri olan sigortanın, ülkemizde çok az kullanıldığını söyledi. Küçükpehlivan, “Bilmediğiniz konuda sigortacı sizi korumak zorundadır. Yani o poliçeyi aldığınızda artık o sorun, sigortacının sorunudur. Konum bilgisi üzerinden sigorta sektöründe de bazı destekler sunabiliyoruz. Mesela çok büyük bir iş merkezinin yanında benzin istasyonu varsa, sigorta poliçesini yükseltebilirsiniz. Ya da benzin istasyonu yok ama aynı zamanda itfaiye merkezine çok yakın. O zamanda poliçeyi düşürebilirsiniz. Çünkü yangın teminatı ile koruyorsunuz. Dolayısıyla konum bilgisi, sigortacılar için çok ciddi bir parametre” dedi.
Son zamanlarda yaşanan orman yangınlarında, örneğin yangının ilerleme yönünü takip edebildiklerini ifade eden Küçükpehlivan, bir sigorta şirketi ile arasında geçen diyaloğu anlattı: “Sigortacı, yangın bölgesinden binlerce aracım var, yönünü bilirsem araçları çıkartabilirim dedi. Dolayısıyla bakar mısınız? Şimdi aniden devletin üstünde olan birçok yük, sigortacının derdi haline geliyor. Dolayısıyla sigorta sektörü de lokasyonla ilgili çok ciddi teknoloji desteğine ihtiyaç duyuyor ve çok az kullanıyorlar. Bu akılla üretilmiş bir sigorta mekanizmasını kullanmamakta akılsızlık olur.”
Depremriskim.com uygulamamız ile riskleri değerlendirebilirsiniz
Afetlerde konum teknolojilerinin önemine vurgu yapan Orakçıoğlu, Başarsoft’un deprem uygulamasını hatırlatması üzerine Küçükpehlivan şunları söyledi: “Ücretsiz ‘www.depremriskim.com’ uygulamamız ile vatandaşlarımız, oturdukları binanın deprem riskini görebiliyorlar. Bu uygulama İstanbul’da ‘depreme yenilme’ adıyla belediyenin verileriyle daha hassas bir şekilde yayınlandı. Deprem sonrası çok ciddi bir kullanım oranına ulaştı ama maalesef biz afet sonrası çok çabuk unutuyoruz.”
“Servis güzergah optimasyonunda ‘Rotaban’ ile ciddi tasarruf sağlıyoruz”
Özellikle okulların da açılmasıyla İstanbul’da artan trafik sorunu gündeme getiren Orakçıoğlu’nun, bu konuda neler yapılabileceğine ilişkin sorusu üzerine Küçükpehlivan, özellikle İstanbul için Avrasya tünelinin zamana bağlı olarak fiyatlandırılması gereğine dikkat çekti. ‘Rotaban’ adıyla bilinen servis güzergahlarını optimize eden ürünleri hakkında bilgi veren ve ekonomik kriz zamanlarında herkesin tasarruf peşinde koştuğunu ifade eden Küçükpehlivan, tasarruf kalemlerinden birisinin de çalışanlar için sundukları servis optimizasyonu çözümü olduğunu söyledi. Küçükpehlivan, “Rotaban ile servis hizmetlerini daha kısa sürede, daha az kilometre ile çalışanları iş yerlerine getirebiliyoruz. Böylece daha fazla insan servis kullanmaya başlayabiliyor. Dolayısıyla bu uygulamamızın hem trafiğe, hem firmalarımızın servis maliyetlerine hem de çalışan mutluluğuna ciddi katkıları var” dedi.
Yatırımcılara-işletmelere avantajlı konum girdisi
Servis güzergah optimizasyonunun dışında, kargo şirketlerinin neredeyse tamamına harita alt yapısı, coğrafi iş zekası yazılımları ile de yatırımcılara karar destek sistemleri sunduklarını ifade eden Küçükpehlivan, ilgili firmalarla pazarlama ve satış faaliyetlerini artırmak yönünde iş birliklerinin olduğunu söyledi.
Bu konuda Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na uygun olarak son derece titiz çalıştıklarını ifade eden Küçükpehlivan şunları söyledi: “Operatörler üzerinden hangi baz istasyonlarında ne tür yoğunluklar olduğu, bölgede gelir türü yoğunluklarının nerelerde olduğu, bir bankanın hangi sokağa atm ya da şube açması gereğine kadar, bu bilgiler yatırım planı yapmak isteyenler için ciddi bir girdi haline geliyor.”
‘Bilişim İhracatçıları Birliği’ gündemde
Orakçıoğlu’nun “Dünyada çok büyük rakiplere, büyük sermayeye karşı mücadele veren şirketlerimiz açısından Türkiye’deki durumu nasıl görüyorsunuz?” sorusu üzerine ise Küçükpehlivan, tüm hizmet sektörünün Hizmet İhracatçıları Birliği altında konumlandığını, özellikle yazılım-bilişim sektörü için müstakil bir Bilişim İhracatçıları Birliği’ kurulmasının gündemlerinde olduğunu söyledi: “Biz artık yakın zamanda Bilişim İhracatçıları Birliği adında, kendimize ait bir birlik kurmak aşamasına da geldik diyebiliriz. Gerek üye sayımız gerekse bilinç düzeyimiz oldukça arttı. Bakanlık ve bürokrasiyle iyi bir iletişim içerisindeyiz. Sorunlarımızı anlatıyoruz, bizi dinliyorlar. Özellikle teşvik-destek tarafında da çok hızlı olmasa da olumlu gelişmeler yaşanıyor.“
İthalat ve gümrük rejimi sektöre uyumlandırılmalı
İthalat ve gümrük rejimlerinin sektöre uyumlandırılması, gereksiz evrak ve bürokrasinin ortadan kaldırılmasıyla, ülkemizin ciddi kazanımlar elde edeceğini hatırlatan Küçükpehlivan, bir örnek üzerinden bu konuda yaşanan sıkıntıları gündeme getirdi: “Şimdi yurt dışından gelen elektronik parçaları üzerinde yazılım geliştiren insanlar var. Bunlar dijital dönüşümde-otomasyonda çok önemli. Mesela evinize geldiğinizde yüzünüzü tanısın, kapınızı otomatik açsın istiyorsunuz. Bunu yapacak o küçücük bilgisayarı aslında 10 dolara Çin’den getirip, üzerine bu yazılımı yükleyecek bir girişimci belki de size bunu 200 dolara satacak; herkes mutlu olacak ama Türkiye’ye gümrük masrafı 30 dolardan fazla geldiği için o küçük işletmeye yaklaşık 2 bin lira ek maliyet çıkıyor. Oysa rakipleri bu bedeli ödemiyor. Örneğin bir Polonyalı bunu yazdığı zaman daha ucuza mal ettiği için ben niye onun cihazını alayım; paramız yurt dışına gitsin. Yani bu tür şeylerde okyanusu geçip derede boğuluyoruz.”
“(3T), Tekstil ve Turizmin yanına Teknolojiyi eklemek istiyoruz “
Orakçıoğlu’nun, “Devletin sektörünüze teşvikleri ve bunların kullanım oranlarına ilişkin düşünceleriniz nelerdir? sorusu üzerine ise Küçükpehlivan, yazılım ve bilişim sektörüne çok ciddi destekler olduğunu ancak çözümlerini endüstriye yönelik üreten firmalar için desteklerin henüz çok uyumlandırılmış durumda olmadığını söyledi.
Devletin yazılım sektörüne geçen yıl 7 milyar lira civarında bir desteğinin olduğunu hatırlatan Küçükpehlivan, “Bunun neredeyse yüzde 90-95’i oyun şirketleri tarafından kullanıldı. Bu çok ciddi bir döviz girdisi getirdi. Çünkü hakikaten gençlerin önünü açıyor; sıfır sermayeyle iş yapabilir hale geliyorlar. Milyarlarca dolar değere ulaşan şirketlerimiz var. Ülkemiz bir turizm, tekstil ülkesi olarak tanınıyordu. Biz onun yanına üçüncü ‘t’yi, yani teknolojiyi de eklemek istiyoruz. Tekstili kaybedersek tarımı da ekleyenler var. Dolayısıyla uzun solukta değer yaratacak ve genç nüfusa iş alanı açacak bir konu yazılım ve teknoloji; dolayısıyla biz bu alanda çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz” dedi.
