Başarsoft CEO’su ve TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Yazılım İhracatı Komite Başkanı Alim Küçükpehlivan, Ulusal Kanal’da katıldığı Akşam Raporu programında, Serpin Alparslan’ın sorularını cevaplandırdı. Küçükpehlivan, özellikle otonom ve elektrikli araçların ihtiyaç duyacağı yeni navigasyon yazılımları hakkında görüşlerini dile getirdi.
Elektrikli araçlar için şarj istasyonları nerede, çalışıyor mu?
Program sunucusu Alparslan’ın, özellikle otonom ve elektrikli araçlarda navigasyon alanındaki yenilikleri sorması üzerine, Küçükpehlivan şunları söyledi: “Hem iyi hem de daha kötü gelişmeler var. İyi yönde gelişmeler, ciddi anlamda daha fazla fonksiyonlar ekleniyor yazılım teknolojilerine. Bugün diyelim ki son model elektrikli aracınızla İstanbul’dan İzmir’e gitmek istediniz. Acaba şarjınızı nerede yapmanız lazım? Ya da verdiğiniz adrese kadar şarjınız yetecek mi? Aracınızın size bu bilgileri veriyor olması ve gerekirse yolda uygun olan istasyonlara otomatik rezervasyon yapabiliyor olması lazım. Dolayısıyla kullanıcıların bu seçenekleri talep ediyor olması lazım.”
Yeni navigasyon yazılım teknolojilerinde bu konuların çalışıldığını kaydeden Küçükpehlivan, tüm Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyonlarının sayı ve konumlarının doğru olarak haritalarda olması gerektiğini söylerken; aynı zamanda şarj portların çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa rezervasyon yapılıp-yapılmadığı gibi pek çok yeni durum ve konu üzerine çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Araç kullanmak için özel pistlere gidilecek
Otonom araçlar ile en sonunda araba kullanımının sona ereceğini belirten Küçükpehlivan, ileride tıpkı at binmek gibi araç kullanmanın özel pistlerde, belirli bütçeler ayrılarak mümkün olabileceğini söyledi: “Biliyorsunuz 2030 yılından itibaren Avrupa Birliği içten yanmalı yeni araç satışını yasakladı. Artık bir şoför ile araba kullanılmasının 2050’lerde yasaklanabileceğini, insanların araba kullanmak için özel pistlere gitmek zorunda kalacaklarını biliyorum. Mesela yüz yıl önce ulaşımda at-at arabaları vardı. Ama şimdi at binmek için özel alanlara epey bir bütçe ayırarak gitmeniz gerekiyor.“
“Yazılım sektörümüzün yurt dışına açılımına ciddi mesai harcıyorum”
Türk yazılım sektörünün yurt dışına açılması ve ihracatın artırılması yönünde, ciddi anlamda mesai harcadığını ifade eden Küçükpehlivan, temel şart olarak belirli bir kapasitenin sunuluyor ve kullanılıyor olması gerektiğini söyledi: “Bu kapasitenin artmasının ardından ise yurt dışına verebiliyor olmanız lazım. Covid zamanında olan şey, aslında eksik kalan yatırımların tamamlanması üzerine gelişti. Ekonomik anlamda da çok ciddi bir döngü yarattı. Ancak bu durumun Türk ekonomisine artı değer olarak yansıdığını söyleyemeyiz. Bu süreçte çok ciddi anlamda nitelikli personelimizi kaybettik. İşin pozitif tarafı ise demek ki yeterli insan kaynağımız varmış ki bizden aldılar.“