Küçükpehlivan, “Sivil inisiyatifin, hızlı reaksiyonun adresi olduk”

Başarsoft CEO’su ve Hizmet İhracatçıları Birliği Bilişim Komitesi Üyesi Alim Küçükpehlivan, Bloomberg HT’de Zeliha Saraç’ın sunduğu İş Dünyası programının canlı yayın konuğu oldu.  

Programda Küçükpehlivan, Başarsoft’un Kahramanmaraş depreminin ardından hemen uygulamaya aldığı, Depremde Yardım İhtiyaçları Haritalandırma Portalı “deprem.basarsoft.com.tr” hakkındaki soruları cevaplandırdı.

Depremin ardından yıkılan yollar, köprüler ve tabelalar sebebiyle, adreslere ulaşmakta yaşanan sıkıntıya dikkat çeken Saraç, Başarsoft’un depremin ilk günü uygulamaya aldığı ‘Depremde Yardım İhtiyaçları Haritalandırma Portalı’ kapsamında neler yapıldığını sordu.

Deprem sabahı data ekipleriyle, başta Twitter olmak üzere sosyal medyayı taramaya başladıklarını ifade eden Küçükpehlivan, bu mecralardaki verileri hızla işleyerek koordinatlandırmaya başladıklarını söyledi: “O karmaşanın içinde enkaz altındaki birinin sağlıklı konum gönderebilmesi herkes için mümkün olmadı. Gerek enkaz altında kalan, gerekse yakınlarının bildirdiği, ‘şu adresteyim; yardım gönderin ya da yakınım şu adreste şunlara ihtiyacı var’ gibi talepleri oldu. Depremin boyutları sadece AFAD’ın yardım ekranları ile yürüyecek boyutun çok daha üstündeydi. Sivil inisiyatif kullanarak, adresleri bilmeden oraya gidecek olan kişi ya da yardım ekiplerine sağlıklı adresler üretmek için, bu verileri koordinatlandırmaya başladık. Sonuçta yardıma giden kişiler orada yaşamayan, başka şehirlerden gelen kişiler ve deprem bölgesindeki adresi bilmiyorlar. Yani sadece o mahallede oturanların bilebileceği, ‘şu eczanenin bulunduğu apartmandayım, şu fırının karşısındayım’ tarzındaki verileri, kendi veri tabanımızdaki verilerle de teyit ederek, hızlı bir şekilde ‘deprem.basarsoft.com.tr’ portalı üzerinden koordinat olarak yayınlamaya başladık. İkinci günün akşamında yaklaşık 2 bin 500 civarında talep girilmişti.”

Ciddi bir ihtiyacı giderdik

Küçükpehlivan, yaşanan yoğunluk sebebiyle bu yükü taşıyabilecek yeni bir web adresi oluşturduklarını ve bu doğrultuda Amazon’un da ücretsiz bulut desteği verdiğini söyledi: “Uygulamanın, en yoğun ihtiyaç duyulan 10-15 günün sonunda yaklaşık 15 bin talebin işlenmesiyle, portalın gayet başarılı olduğunu gördük. Zaman içerisinde bu sisteme Eczacılar Birliği ile koordineli olarak açık eczaneleri, hizmet veren benzin istasyonları gibi güncel verileri de ekledik. Ciddi bir ihtiyacı giderdik o karmaşanın içerisinde.”

‘Deprem riskim’ 125 bin rapor üretti

Yaşanan depremin ardından afetlere karşı bir hassasiyet oluştuğunu belirten Saraç, Başarsoft’un yaklaşık iki yıl önce geliştirdiği ‘deprem riskim’ uygulamasının ayrıntılarının neler olduğunu sordu.

25 yıldır coğrafya ve konumla ilgili çalışan bir organizasyon olduklarını belirten Küçükpehlivan, 2019’un başlarında MTA, AFAD ve Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelerin ortak çalışmasıyla, Türkiye’nin zemin depremselliği ile ilgili bütün ülkeye ait harita hazırlandığını ve ‘deprem riskim’ uygulamasının bu zemin üzerine geliştirildiğini aktardı: “Biz o bilgiler üzerine Bülent Ecevit Üniversitesi’nden bir hocamızla, Amerika’daki bu konularda otorite olabilecek FEMA’nın ürettiği algoritmaları harmanlayarak, kullanıcıya ‘depremsellik ihtimal raporu’ veren bir uygulama geliştirdik.  2021 yılı Mart ayında da ‘deprem riskim’ adını verdiğimiz uygulamayı yayına aldık. Tamamen ücretsiz uygulama ile binanızla ilgili sorulan soruları cevaplamanızın ardından, olası bir depremde yüzde 60 ihtimalle binanızla ilgili risk raporu veriyor. Depreme kadar yaklaşık 4-5 bin rapor üretmiştik, bugün itibariyle 125 bin rapor üretildi. Bunun 75 bini İstanbul’da. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile de kendilerinin geliştirdiği daha hassas zemin haritasını kullanarak ortak bir çalışma yaptık ve yine ücretsiz ‘depreme yenilme’ isimli bir uygulama geliştirdik. Bu uygulamada yayında.”

En büyük sorun iletişim

Saraç’ın “Deprem sonrasında koordinasyon ve lojistik konularında kullanılan teknolojiler nelerdir?” sorusuna ilişkin ise Küçükpehlivan şunları söyledi: “Günümüzde 1999 depreminde olmayan o kadar çok teknoloji var ki; mesela kar bulutları sebebiyle uydu görüntülerini yetersiz olması sebebiyle drone ekiplerimiz ve diğer özel firmalar, bölgeden aldıkları görüntüleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile paylaştılar. 2-3 gün sonra hasarlı ya da yıkılmış binaların tespiti neredeyse tamamlanmış aşamaya gelmişti. Biz bu depremde gördük ki iletişim en büyük sorun. İletişim altyapısı olmadan teknolojik yatırımlarınızda çalışamıyor. Dolayısıyla önceliğin, her şeyin ters gideceği, hiçbir şeyin çalışmayacağı üzerine bir senaryo ile yapılması gerektiğini acı bir şekilde öğrenmiş olduk. İkincisi ise ısı radarlarının dağınık şekilde tutulması gerektiğidir. Ayrıca kurtarma ekiplerinin hem sayı hem eğitimlerinin çok daha artırılması gerektiğini de gördük.”

Yazılı ve Görsel Basında Başarsoft

Bizden Haberler’i İncelediniz mi?