Başarsoft, depremde 15 bin yardım talebini yönetti

Küçükpehlivan, “Depremin ilk günlerinde 15 bin yardım talebini koordinatlandırdık”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Afet İletişim Forumu’na katılan Başarsoft CEO’su ve Hizmet İhracatçıları Birliği Bilişim Komitesi Üyesi Alim Küçükpehlivan, Başarsoft’un deprem uygulamalarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.  

Startcom çatısı altında, ‘Hazırlık, Müdahale, İyileştirme’ temasıyla, Ankara’da gerçekleştirilen Forum’un açılış konuşmasını, İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun yaptı. İki gün süreli ve sekiz ayrı panel şeklinde düzenlenen Forum’da, afetlere yönelik yeni uygulamaların yanı sıra devlet-millet iletişimi ve kurumlar arası koordinasyonun önemine vurgu yapıldı.

‘Kriz ve Risk Yönetiminde Teknoloji Uygulamaları’ başlıklı panelde konuşan Küçükpehlivan, deprem başta olmak üzere, tüm acil durum destek konularında sürekli çalıştıklarını ifade etti.

Türkiye’yi yıllardır sokak sokak haritalandırdıklarını ifade eden Küçükpehlivan, toplanan bu verileri ise özel sektör ve bazı kamu kurumlarının kullanımına sunduklarını söyledi: “Bugün evlerinize gelen her 10 kargonun 9’u; her 5 yemek servisinin de 4’ü Başarsoft harita altyapısını kullanılıyor.”

“17 Ağustos’tan itibaren deprem gündemimizde”

6 Şubat’ta ülke olarak deprem gerçeğine uyandıklarını kaydeden Küçükpehlivan, Başarsoft olarak 17 Ağustos depremiyle birlikte, afet konusunda çalışmaya başladıklarını söyledi: “Aslında 1999 depreminde, Sakarya’da kalıcı konutların nerelere kurulacağı, arazinin jeolojik formasyonları, yardım dağıtım konularına kadar Coğrafi Bilgi Sistemleri desteği ile çalışmalarımız oldu. O günden bugüne acil durum desteği konusu, Başarsoft olarak devamlı üzerinde çalıştığımız bir konu oldu. AFAD bünyesinde yürütülen AYDES (Afet Yardım Destek Sistemi) projesinin de harita desteğini biz sunduk.”

Riski raporlandırıyor: www.depremriskim.com

Başarsoft’un 2019 yılında geliştirdiği ‘DepremRiskim’ uygulaması hakkında da bilgi veren Küçükpehlivan, bu uygulamayı hiçbir beklentileri olmadan gerçekleştirdiklerini vurguladı: “AFAD ve MTA tarafından açık veri olarak tüm Türkiye’nin bir depremsellik haritası üretildi. Bunun üzerine Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nden bir hocamızla, Amerikan FEMA 154 standartlarını da alarak bir durum tespit uygulaması geliştirdik. Buna göre bulunduğunuz koordinat ve binanızın fotoğrafı ile birkaç soruya cevap verilmesi yeterli. Uygulama size, bir deprem anında evinizin hasar alma ihtimalini raporluyor.”

Deprem öncesi çalışmaları kapsamında, 112 Acil Çağrı hattına ilişkinde açıklamalarda bulunan Küçükpehlivan, bu kapsamda Türkiye’nin bütün il merkezlerindeki 112 servislerinde (ambulans, itfaiye, polis) kullanılan harita teknolojisinin de Başarsoft tarafından karşılandığını söyledi.

“En iyi bildiğimiz işi yaptık”

Kahramanmaraş depreminin ilk saatlerinde ise enkaz altında kalmış vatandaşların sosyal medyadaki yardım çığlıklarını koordinatlandırmaya başladıklarını belirten Küçükpehlivan, yolların, köprülerin tabelaların olmadığı bir ortamda, sadece koordinat üzerinden vatandaşlara ulaşılabileceğini söyledi: “En iyi bildiğimiz işi yapıp, yaklaşık birkaç gün içerisinde 15 bin yardım talebini, (gerek enkaz altından kurtarılma gerekse çadır, yiyecek-giyecek ihtiyaçlarını) haritalandırdık. İlerleyen süreçte ise yakın çalıştığımız yakıt firmalarıyla koordineli olarak, aktif benzin istasyonlarını, Eczacılar Birliği ile de ayakta kalan sahra eczanelerinin konumlarını haritalandırdık.”

“Drone ekiplerimiz yıkımı görüntüledi”

En detaylı Türkiye haritasını ilgili kurumlarla zaten ücretsiz paylaştıklarını kaydeden Küçükpehlivan, deprem sonrasında da Bakanlığın talebi üzerine Hatay ve İskenderun’da drone ekiplerinin çekimler yaptığını ve bu görüntüleri ilgili kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ile de paylaştıklarını belirtti.

“Yumuşak kat, yıkımı artırdı”

Afet sonrasında Başarsoft olarak elde ettikleri uydu ve drone görüntülerini işlediklerini anlatan Küçükpehlivan, bu sayede de ‘Nerede, ne tür işletmeler artık çalışmıyor?’ sorusuna cevap aradıklarını söyledi ve şu noktanın altını çizdi: “İlgi çekici bir şekilde ana cadde üzerindeki yıkımın, arka sokaklardakine nazaran çok daha fazla olduğunu gördük. Bu durumun temel sebebi, salt kolon kesilmesi değil; yumuşak kat dediğimiz uygulama. Bütün bina aslında 3’er metrelik dairelerden oluşurken, alt katlara 5 metrelik işyeri yapılmış. Bu durum yıkımı artırmış görünüyor. Yeni şehir planlamalarında bu durum dikkate alınıyor.”

Yazılı ve Görsel Basında Başarsoft

Bizden Haberler’i İncelediniz mi?