Başarsoft Genel Müdürü Tuncay Küçükpehlivan, ‘İkinci Yüzyılda Yazılımın Geleceği Zirvesi’nde konuştu.

“Özel sektörün yapabildiği bir hizmeti, kamu kesimi ben de yapayım diyerek kendi ekibini oluşturma yoluna gidebiliyor. Bu durumda sektörde bu işi yapan firmalar, iş yapamaz, ihracat yapamaz hale geliyor.”

“Türkiye çapında, örneğin hangi bölgede akciğer kanseri daha çok yaşanıyor? Burada hangi tesisler-izinler var? Zirai ilaçlar ne düzeyde kullanılıyor? Bunun tespitiyle hem Ar-Ge açısından, hem bizim gibi şirketler açısından, konumsal bazlı analizlerle belki birçok hastalığın önüne geçebilecek tedbirlerin alınması yoluna gidilebilir.”

“10 ilimizde, aynı günde iki büyük deprem hesaplanmamıştı. Dolayısıyla bu deprem karşısında acilen ne yapabiliriz diye çalışmalara başladık. Öncelikle sosyal medyada binlerce kişinin, ‘Şu adresteyim yardım edin’ mesajlarına yoğunlaştık. Ancak o adresi tarif eden ne bir bina ne de bir yol kalmıştı. Dolayısıyla koordinata ihtiyaç vardı ve hızla organize olarak, yardım istenen adresleri Geocode edip harita üzerine koyarak, koordinatları burası diye yayınladık.”

 

Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından düzenlenen ‘İkinci Yüzyılda Yazılımın Geleceği Zirvesi’nde, yazılım sektöründeki son gelişmeler ile sektörün gelecek vizyonu konuşuldu.

Başarsoft Genel Müdürü Tuncay Küçükpehlivan’ında üyesi olduğu ASO Bilgisayar Yazılımları Sanayi Meslek Komitesince gerçekleştirilen zirve, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) yapıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, 2030’a kadar 50 bin yapay zeka uzmanı yetiştirmeyi hedefledikleri belirterek, “Sadece yapay zeka yazılımlarının ekonomik değerinin, 2030’a kadar 15 trilyon doları bulması bekleniyor. Dünyadaki şirketlerin yüzde 75’i dijital dönüşümünü tamamlamak için önümüzdeki 3 yılda yazılım yatırımlarını iki katına çıkarmayı hedefliyor. Dünyanın en büyük 10 şirketinin 7’si, yazılım tabanlı teknolojik firmalarından oluşuyor” dedi.

Zirvenin aynı zamanda ‘altın sponsoru’ olan Başarsoft’un stantını ziyaret eden Bakan Yardımcısı Gönüllü, yetkililerden bilgi aldı. Etkinlik, ‘İkinci Yüzyılda Sağlık ve Teknoloji’ ve ‘İkinci Yüzyılda Veri Merkezleri’ başlıklı paneller ile devam etti.

 

Kamu Yararına Önemli Hizmetlere İmza Attık

‘İkinci Yüzyılda Sağlık ve Teknoloji’ başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Küçükpehlivan, moderatörün “Kendinizi ve Başarsoft’u kısaca tanıtır mısınız? Pandemi dönemi ve son yaşadığımız depremi de dikkate alarak, ülkemizin ikinci yüzyılında sağlık sektöründe çalıştığınız ürünler var mı? Bu ürünlerin yerel ve küresel etkileri nelerdir?” sorularına karşılık Küçükpehlivan, gerek pandemi döneminde gerekse deprem sonrasında, Başarsoft’un kamu yararına önemli hizmetlere imza attığını söyledi.

Mezun olmadan öncede Coğrafi Bilgi Sistemleri üzerinde çalışmaya başladığını belirten Küçükpehlivan, hem bitirme projesini, hem master ve doktora tezlerini elektrik ve Coğrafi Bilgi Sistemlerini birleştirerek yapmaya çalıştığını söyledi. Dolayısıyla dijital haritaların hep gündeminde olduğunu kaydeden Küçükpehlivan, “Türkiye’de şu anda Google’da, Yandex’te, Apple’da kullandığımız bütün sayısal-navigasyon haritalarının temelinde, bizim yaptığımız çalışmalar bulunuyor” dedi.

 

“Deprem Sonrası Koordinatları Yayınladık”

AFAD içinde pek çok harita ve similasyon çalışmaları yaptıklarını vurgulayan Küçükpehlivan, “Örneğin ‘Şu ilde deprem olursa ne olur? Yakın hangi illerden kurtarma ekipleri gelir?’ gibi senaryolar hep çalışılmıştı. Ancak 10 ilimizde aynı günde iki büyük deprem hesaplanmamıştı. Dolayısıyla bu deprem karşısında acilen ne yapabiliriz diye çalışmalara başladık. Öncelikle sosyal medyada binlerce kişinin, ‘Şu adresteyim yardım edin’ mesajlarına yoğunlaştık. Ancak o adresi tarif eden ne bir bina ne de bir yol kalmıştı. Dolayısıyla koordinata ihtiyaç vardı ve hızla organize olarak, yardım istenen adresleri Geocode edip harita üzerine koyarak, koordinatları burası diye yayınladık. Tabi çok büyük talep oldu. Serverlar yetmedi ve bu noktada Amazon kendi serverlarını bize açtı. Bu sayede kamu kurumlarımıza da çok hızlı bir şekilde destek verme şansımız oldu” dedi.

 

HES Uygulamasının Altlık Haritalarını Sağladık

Gerek pandemi dönemi gerekse sonrasında Sağlık Bakanlığı ile çok kritik projelere imza attıklarını söyleyen Küçükpehlivan, “Pandemi beklenen bir şey değildi. İnsanlar evlerine kapandı ve Sağlık Bakanlığı’nın acilen ‘Nereyi kritik bölge ilan ediyorum veya filyasyon ekiplerini nereye göndereyim?’ gibi konularında harita destekleri verdik. Yani ‘Ben şu adresteyim; kontrole ihtiyacım var’ dediğinizde, hangi filyasyon ekibi ne zaman gelecek, bunun koordinasyonunda haritalarımız kullanıldı. Bu kapsamda ‘Hayat Eve Sığar (HES)’ uygulamasının da altlık haritalarını da sağlamış olduk” dedi.

Öte yandan sağlık alanında, ücretsiz ‘Eczanem’ uygulamaları hakkında da bilgi veren Küçükpehlivan, Türkiye’de yaklaşık 32 bin eczane olduğunu ve Türkiye Eczacılar Birliği ile canlı iş birliği halinde günlük nöbetçi eczane bilgisini, ücretsiz bir uygulama üzerinden paylaştıklarını söyledi.

 

112 Acil Çağrı’ya Özel Navigasyon

Harita servislerini Sağlık Bakanlığı’na açtıklarını ve bu kapsamda 112 Acil Çağrı merkezlerine verdikleri hizmetin hayati önemine ilişkin ise Küçükpehlivan şunları söyledi: “Ambulanslara verdiğimiz hizmet çok önemli. Ambulansların nereye konuşlandırılması konusunda, önceki yıllardaki vakalara bakarak hastaya en hızlı ulaşılabilecek lokasyonların seçimini yapabiliyoruz. Ayrıca 112 Acil Çağrı Servisi’nin harita kısmını Sağlık Bakanlığı ile iş birliği halinde sağlıyoruz. Yaklaşık 5 bin ambulansa özel geliştirdiğimiz bir navigasyon kondu. Normalde ‘Emniyet şeridi var mı?’ bilgisi Google’da yok. Onu biz ekstradan koyuyoruz. Ambulansın daha hızlı ulaşması için emniyet şeridi olan yollara yönlendiriyoruz. Yine 112 arandığında, GSM operatörleri ile yaptığımız bir iş birliği var. Sahte çağrıların önüne geçebilmek ve hastaya en hızlı bir şekilde ulaşabilmek için çağrı merkezini arayan numaranın adresini, çok hızlı bir şekilde hazır koordinat olarak ambulans navigasyonuna iletiyoruz. Bu sayede hastaya erişim süresi de ciddi şekilde kısaldı. Doğru yollardan gidebildiği için ambulansların karıştığı kazalarda da yüzde 50 oranında bir düşüş yaşandı.”

 

Özel Sektörün İşini Kamu Kurumları Yaparsa

Son birkaç yılda ciddi boyutta bir beyin göçü yaşandığına dikkat çeken Küçükpehlivan, Bu durumun sektöre ciddi bir darbe olduğunu söyledi. Bu konuda kamunun da üzerine düşen bazı sorumluluklar olduğunu belirten Küçükpehlivan, “Özel sektörün yapabildiği bir hizmeti, kamu kesimi ben de yapayım diyerek kendi ekibini oluşturma yoluna gidebiliyor. Bu durumda sektörde bu işi yapan firmalar iş yapamaz hale geliyor. Bu işi yapabilecek şirketler, ihracat yapamaz hale geliyor. Bu konu hakkında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi ilgili kesimlerle de zaman zaman görüşüyoruz. Bir farkındalık oluşuyor ve aksiyon almaya çalışıyorlar. Temelde sektör olarak bizim yaşadığımız en büyük zorluk bunlar” dedi.

 

Konumsal Bazlı Analizlerle Pek Çok Hastalık Önlenebilir

Konumsal bazlı analizlerle pek çok hastalığını önüne geçebilecek tedbirler alınabileceğini ve bu konuda açık verinin çok önemli olduğunu kaydeden Küçükpehlivan, Başarsoft Yönetim Kurulu Başkanı ve ağabeyi Alim Küçükpehlivan ile birlikte yaşadıkları örnek bir olay hakkında şunları söyledi: “Alim Bey maraton koşucusu. Koşarken yanında hava kirliliğini ölçen bir cihaz taşıyor. Bayram ziyareti için köyümüzdeydik. Hava gayet güzeldi; ancak koşarken öğleye doğru cihaz kirlilik alarmı verdi. Azot dioksit oranı çok yüksek görünüyordu. Sebebi ne olabilir diye rüzgar gibi değişkenleri de düşündük; ancak sonra öğrendik ki yakın zamanda orada bir çiftlik açılmış. 10 bin büyükbaş hayvan var. Çiftliğin atıklarını rehabilite edebilecek bir tesis yok. Bu da ciddi bir kirlenme oluşturuyor. Kimse bunun farkında değil. Bu durumun muhatabı kim? Sağlık Bakanlığı mı?, Tarım Bakanlığı mı?, Çevre Bakanlığı mı? Aslında bir muhatap, düzenleme ve denetim de yok. Aynı zamanda üniversite de Coğrafi Bilgi Sistemleri alanında derste veriyorum. Geçen senede bir öğrencim, ben bu durumu inceleyeceğim dedi ama yeteri kadar sensör yok. Mesela Sağlık Bakanlığı şunu paylaşsa, Türkiye çapında örneğin hangi bölgede akciğer kanseri yaşanıyor? Burada hangi tesisler-izinler var? Zirai ilaçlar ne düzeyde kullanılıyor? Bunun tespitiyle hem Ar-Ge açısından, hem bizim gibi şirketler açısından, konumsal bazlı analizlerle belki birçok hastalığın önüne geçebilecek tedbirlerin alınması  yoluna gidilebilir. Daha güzel uygulamaların geliştirilebilmesinde açık verinin önemi de ortaya çıkıyor.”

Zirvede Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, ASO Başkanı Seyit Ardıç, BTK Başkan Yardımcısı Rıdvan Kahveci ve ASO Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Nuray Başar, ödül alan firmalara ve zirvenin sponsorlarına plaketlerini takdim etti.

Yazılı ve Görsel Basında Başarsoft

Bizden Haberler’i İncelediniz mi?